KAGİDER Ekonomi Danışmanı Özlem Derici Şengül Yazdı: Hem Faizler Hem Büyüme Hem de Enflasyonda Artış

KAGİDER Üyesi | 6ay önce | 5 dakikalık okuma

Eylül ayı içerisindeki ekonomik gelişmeleri sizler için özetleyip olası etkilerini paylaşmaya çalıştık. Başlıca gelişmeler şu şekilde:

· TCMB KKM’den çıkış hazırlıklarına tam gaz devam ediyor

· Kredi derecelendirme kuruluşlarından görünüm düzeltmesi

· Enflasyon Eylül’de %60’nın üzerinde

· TCMB politika faizini %25’ten %30’a çıkardı

· Ticari kredi faizleri %46, 3 aylık mevduat faizi %45

· Büyüme göstergelerinde (reel sektör güven endeksi, sanayi üretimi) hafif iyileşme

· 2023 Nobel Ekonomi Ödülünü 'kadın işgücü' alanında yaptığı çalışmalarla Claudia Goldin kazandı.

· KKM’den çıkış hazırlıklarına devam

Bankalara Eylül ayında gönderilen uygulama talimatına göre TL dönüşümlü kur korumalı hesaplarda asgari faiz zorunluluğu kaldırıldı. Böylece bankaların TL dönüşümlü kur korumalı hesaplara politika faizinin altında faiz verebilmesinin önü açıldı. Hatırlanacağı üzere Mart ayında Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, bankalara döviz korumalı lira mevduat hesapları için faiz oranlarını yukarı yönlü olarak serbestçe belirleme izni verildi. Daha önce bankalar bu tür hesaplar için sadece merkez bankası politika faizi + 3 puan faiz oranı teklif edebiliyordu. TCMB bankalara TL’yi güçlendirmeye yönelik yeni talimatlar gönderdi. Talimatlara göre, standart TL mevduatın toplam mevduat içindeki payını artırmaya yönelik aylık TL payı artış hedefi %2’den %2,5’e yükseltildi. Kur korumalı hesapların (KKM) TL mevduat sayıldığı komisyon uygulaması ise sona erdi.

(Kur Korumalı Mevduat: 2021 Aralık ayında hayata geçirilen ve mevduat sahiplerine belirli bir faiz oranı sağlayan, mevduatın vadesi içerisinde kurun ödenecek faiz oranından daha çok artması durumunda aradaki farkı mevduat faizine sağlayan sistem)

· Fitch ve S&P’den görünüm güncellemesi

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Türkiye’nin notunu B olarak teyit etti, görünümü ise “negatif”ten “durağan”a çevirdi. Fitch yaptığı açıklamadan geleneksel politikalara dönüşün görünümde iyileşmeye neden olduğunu ancak not artışı için enflasyonda, cari açıkta, bütçe açığında fiili düşüş ve geleneksel politikalara kalıcı dönüşün görülmesinin beklendiğini anlıyoruz. S&P de Türkiye'nin kredi notunu "B" olarak teyit ederken, kredi notu görünümünü "negatif"ten "durağan"a çıkardı. Kredi derecelendirme kuruluşu, görünümün pozitife çevrilmesi şartı olarak ödemeler dengesi pozisyonunun iyileşmesi ve net döviz rezervlerinin güçlenmesinin altını çizerken faiz artışlarının devam etmesini beklediklerini belirtti. S&P ayrıca siyasi belirsizliğin ortadan kalkmasıyla 2026’ya kadar Türkiye ekonomisinin dış borçla finanse edilen tüketimden uzaklaşarak daha dengeli dış denge, mali dengeye ve daha kabul edilebilir enflasyon seviyelerine doğru yeniden dengelenebileceğine inandıklarını belirtti.

· TCMB’den faiz artışlarına devam

Merkez Bankası geçtiğimiz hafta politika faizini beklendiği gibi %25'ten %30'a yükseltti. TCMB, enflasyonla mücadele için sıkı para politikasına devam edeceğini ve önümüzdeki aylarda da faiz artışlarına gidebileceğini açıkladı. Karar, piyasa tarafından oldukça beklenen bir karar olduğu için sınırlı bir etki yarattı. Önümüzdeki dönemde sıkılaştırma önlemlerinin piyasa faizlerine daha fazla yansıması bekleniyor. Bu durum, bankacılık hisselerine baskı oluşturabilir. Karar metninin önemli noktalar, Merkez Bankası’nın aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş başlayacağını belirtmesi, yıl sonunda enflasyonun Enflasyon Raporu'nda sunulan patikanın üst bandında olacağını tahmin etmesi, Türk Lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artmaya başlamasının fiyat istikrarına katkıda bulunacağını beklemesi oldu.


· Piyasa faizlerinde artış

TCMB’nin attığı adımlar sonunda Ağustos sonunda %32.3 olan ticari kredi faizleri Eylül sonunda %46.0’ya yükselirken ihtiyaç kredisi faizleri %60’a yakın seyrediyor. Ağustos sonundan Eylül sonuna 3 ay vadeli mevduat faizi ortalama %25.1’den %45.2’ye, 1 ay vadeli mevduat faizi %27.0’den %33.2’ye yükseldi. KKM’den TL mevduata dönüş çabası, enflasyon beklentilerinin yükselmesi ve TCMB’nin faiz artışlarına devam etmesi kredi ve mevduat faizlerinin daha da artmasına neden olacaktır. Faizlerde artış enflasyon görünümü açısından oldukça olumlu olmakla birlikte işletmelerin işletme sermayelerinde bozulmayı beraberinde getirecektir.


· Yıllık enflasyon %60’ın üzerinde

Temmuz ve Ağustos aylarında %9.0’un üzerinde aylık enflasyon oranlarının ardından Eylül ayında tüketici enflasyonu %4,75 ile piyasa beklentisi olan %4,9’un hafif altında kaldı. Yıllık enflasyon ise %58,9 dan %61,5’e yükseldi. Hizmet fiyatlarında devam eden yüksek seyir, maliyet unsurlarının halen etkili olması ve kur geçişkenliğinin devam etmesi önümüzdeki aylarda da enflasyonun yükselmeye devam etmesini beraberinde getirecektir. Buna bağlı olarak Merkez Bankası’nın sıkı para politikasını sürdürmesini ve daha düşük oranlarda da olsa politika faizini artırmaya devam etmesini bekliyoruz. Aylık enflasyon oranlarında düşüş görsek de yıl sonunda yıllık enflasyonun %70.0’e yakın bir seviyede gerçekleşmesi olası görünüyor. Yılbaşının ardından bu seviyelerden bir parça gevşeme görsek de ikinci çeyrekte %70’nin üzerinde tepeyi görüp gelecek yıl sonuna doğru enflasyonun %50’nin altına gerilediğini görebiliriz. Merkez Bankası’nın bu yıl sonu tahmini %58, gelecek yılsonu tahmini ise %33 seviyesinde. Ancak Kasım başında yayınlayacağı ve tahminlerini paylaşacağı Enflasyon Raporu’nda bu yıl sonu tahminin bir parça yukarı revize edildiğine şahit olabiliriz.


· Üretici enflasyonu %47.4

Eylülde ÜFE enflasyonu geçen sene Eylül enflasyonundaki yüksek seyir nedeniyle %49,4’ten %47,4’e geriledi. Enerji enflasyonu Eylül’de %20,7’den %13,4’e gerilese de petrol fiyatlarındaki artışın enerji maliyetlerini yukarı itmesini ve enflasyonun yeniden yükselişe geçmesini bekliyoruz. Ayrıca ekim ayı içerisinde sanayinin kullandığı doğalgaz ve elektriğe yapılan zamlar üretici fiyatları enflasyonunun önümüzdeki aylarda yükselmesine neden olacaktır. Bu da Kasım itibariyle tüketici enflasyonuna maliyet kanallı geçişkenlik yaratabilir.


· Dünya Bankası’ndan büyümede revizyon

Dünya Bankası Türkiye’nin bu yıl için büyüme beklentisini %3.5’ten %4.2’ye çıkardı. Revizyonda dayanıklı tüketici talebi ve azalan politika belirsizliği etkili oldu. Dünya Bankası ayrıca Türkiye’nin gelecek yıl %3.1, sonraki yıl %3.9 büyüyeceğini öngördü.

· Temmuz’da cariaçık 5.5 milyar dolar

Temmuz’da cari işlemler dengesi 5,5 milyar dolar açık ile 4,75 milyar dolar civarındaki beklentimizin üzerinde gerçekleşti. Önceki senenin aynı ayında cari denge 3,5 milyar dolar açık vermişti. Böylece Haziran’da ayında 56,5 milyar dolar olan 12 aylık toplam cari açık 58,5 milyar dolara yükseldi; enerji ve altın hariç cari fazla 42,1 milyar dolardan 38,5 milyar dolara geriledi. Aylık bazda cari dengedeki bozulma mal dengesinin yanı sıra hizmet dengesindeki bozulmadan kaynaklandı. Önümüzdeki dönemde küresel yavaşlamanın ihracat üzerindeki olumsuz etkisini hissetmeye devam edecek olsak da seçim sonrasında iç talep artışını durdurmaya yönelik önlemler ve altın ithalatının düşüşü toplam ithalat artışını frenleyecek ve cari dengedeki bozulmayı tersine çevirecektir. Böylece cari açığın yılsonunda 50 milyar doların altına gerilemesini bekliyoruz.


· Ağustos ayı dış ticaret dengesi öncü verilere paralel şekilde 8.7 milyar dolar açık verdi.

Geçen senenin dış ticaret açığının 11,3 milyar dolar olması dolayısıyla 12 aylık toplam dış ticaret açığı 120,9 milyar dolardan 118,3 milyar dolara geriledi. Dış ticaret açığındaki bu düşüşte enerji açığının 7,1 milyar dolardan 3,7 milyar dolara gerilemesi etkili oldu. Böylece enerji ve altın dışı dış ticaret açığı 23,9 milyar dolarda sabit kaldı. Ağustos ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre %1,6 artarak 21,6 milyar dolar olurken ithalat %6,9 daralmayla 30,3 milyar dolara geriledi. Enerji fiyatlarındaki düşüşün yanı sıra iç talebi baskılamak üzere alınan sıkılaştırıcı önlemler çekirdek ithalat talebini de sınırlamış görünüyor. Altın ve enerji dışı ithalat Ağustos ayında geçen senenin aynı dönemine göre sadece %0,75 artarak 21,6 milyar dolara ulaştı.

· Reel kesim güveninde hafif artış

Reel Sektör Güven Endeksi Eylül ayında önceki aya göre %0.5 artışla 105,1 değerini aldı. Önceki aya göre artış ekonomik görünüm ile ilgili algının iyileşmesinden ve stok artışından kaynaklandı. Genel gidişata dair alt endeks önceki aya göre %4.6, mamul mal stoku %1.3 artarken genel gidişattaki iyimserliğe paralel şekilde gelecek 3 aya dair istihdam endeksi önceki aya göre %2.4 artış gösterdi. Öte yandan üretim hacmi %0.2 daraldı, gelecek 3 aya dair ihracat siparişleri ise önceki ayıö %0,4 altında kaldı. Yatırım harcamaları ise bir önceki aya göre %0.3 artış gösterdi.


· İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI Eylül'de yükseldi, ancak hala daralma var

İSO Türkiye İmalat PMI (Satınalma Müdürleri Endeksi), Eylül ayında 49.0'dan 49.6'ya yükseldi ancak endeks kritik eşik olan 50.0'nin altında kalmaya devam etti. Toplam siparişler ve ihracat siparişlerinin azalmaya devam etmesi aylık endeksin 50.0'nin altında kalmasına neden olurken üretim ve yeni siparişlerdeki düşüşün hız kesmesi, fiyat baskısının hafiflemesi ve istihdamdaki sınırlı artış endeksin önceki aya göre yükselmesine neden oldu. ISO’nun yayınladığı rapora göre siparişlerdeki düşüş nedeniyle girdi stokları azaldı, yüksek nakliye ücretleri ve mal ithalatındaki zorluklar nedeniyle girdi teslimatında gecikme devam etti. Sektörel bazlı endekslere göre gıda ürünleri dışındaki tüm sektörler eşik değer olan 50.0'nin altında kaldı; gıda imalatı ise geçen aya göre 0.3 puan artışla 51.6'ya yükseldi. Sektörde ihracat dahil yeni siparişlerde iyileşme görülürken gıda sektörü nihai ürün enflasyonunun en yüksek olduğu sektör olmaya devam etti. Önceki aya göre PMI endeksi en çok artan sektör 2.6 puanla giyim ve deri imalatı olurken en büyük düşüş 5.4 puanla 51.9'dan 46.5'e gerileyen elektrikli ve elektronik ürünler endeksinde görüldü.


· Sanayi üretiminden sürpriz artış

Temmuz ayında sanayi üretimi geçen senenin aynı ayına göre %7,45 artarak %5,5 seviyesindeki büyüme beklentilerin üzerinde kaldı. Dayanıklı tüketim malı imalatı %16 büyürken sermaye malı imalatı %25.6 büyüdü. Bu iki kalemdeki büyümenin deprem bölgesinin yeniden imarı dolayısıyla oluşan inşaat ve diğer yatırımlardaki artış nedeniyle gerçekleştiğini düşünüyoruz. Bu verileri destekler nitelikte sermaye malı kategorisindeki makine ve teçhizat imalatı da Temmuz ayında geçen senenin aynı ayına göre %15.4 büyüdü. Haziran’da makine ve teçhizat imalatı %6.8 büyüme göstermişti.


· Turizm ivme kaybetmeye devam ediyor

Türkiye’yi ziyaret eden yabancıların sayısı Ağustos ayında zayıflamaya devam ederek bir önceki yılın aynı ayına göre %5.65 artışla 6,7 milyona yükseldi. 12 aylık toplam gelen turist sayısı 48.3 milyon kişiden 45.6 milyon kişiye yükselse de artış oranı Nisan ayında %29.0’du ve son 4 aydır düşüş göstermekte.


KAGİDER Ekonomi Danışmanı

Özlem Derici Şengül




KAGİDER Üyesi

Girişimci

KAGİDER Üyesi